VERGİLERİ ARTTIRMADAN GELİRLER ARTTIRILABİLİR Mİ? : 2 MİLYARLIK BİR ÇÖZÜM MODEL ÖNERİSİ

Bütçe açıkları son dönemin en önemli gündem maddelerinden birisi haline geldi. Bir defaya mahsus gelirlere rağmen, açık 2019 Eylül sonu itibariyle 80,8 milyara ulaştı. 2020 Yılı bütçe açığı 139 milyar olarak hedeflendi. Bu hedefe ulaşmak içinde yeni vergi artışına yönelik değişiklik taslağı yakında görüşülmeye başlanacak.

Bütçe açığını kapatacak her bir iyileşme önemli. 12 yılı aşkın alacak yönetim tecrübemize dayanarak vergi düzenlemelerinin dışında süreçleri iyileştirerek de gelirlerin arttırılabileceğine inanıyoruz. Alacakları farklı bir metodoloji ile daha düşük maliyetle, daha kısa zaman, yüksek oran ve miktarda tahsilat ederek te etkili sonuçlar alınabilir . Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) üzerinden bir örnek verebiliriz.

MTV’nin çok geniş bir mükellef kitlesi var ve toplam vergi gelirlerinin %2’si oluşturuyor. MTV, Karayolları Trafik Kanunu’na göre kayıt ve tescil edilmiş bulunan 23 milyonu aşkın motorlu kara taşıtlarından, ayrıca uçak, helikopter ve motorlu deniz taşıtlarından alınıyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın her yıl belirleyeceği yeniden değerleme katsayısı kullanılarak her yıl MTV tahakkuk ettiriliyor, Ocak ve Temmuz ayının sonuna kadar iki taksit halinde ödenmesi gerekiyor. Ödenmez ise her ay %2 gecikme bedeli alınıyor. MTV ödemeden araç muayeneleri yapılamıyor. Araç muayenesi de yapılmadığı takdirde aylık %5 gecikme cezası kesiliyor. Trafik cezası içinde ilgili trafik kontrollerinde ilk olarak uyarı ikinciye kısmi ceza en son aracınızı trafikten men yada bağlama uygulamaları yapılabiliyor. Ayrıca araç satışlarının gerçekleşmesi içinde MTV vergisinin ödenmesi gerekiyor. GİB’in mükellefin hesaplarına e-haciz koyarak vergiyi tahsil etme yetkisi de var. Bütün bu düzenlemelere rağmen MTV’nin son 4 yıldaki tahsilat oranı %68-69 seviyesinde gerçekleşiyor.

Bu orandan hareketle, 2019 ‘da MTV’de, 20 milyar tahakkuk ve 14 milyar civarında tahsilat olması bekliyoruz. Bu oran genel bütçe tahsilat ortalaması olan %81’nin çok altında bir orana karşılık geliyor.   Bu tahsili yapılmamış 6 milyarlık bir alacağın devretmesi anlamına gelmiş olacak.

Tahsilat oranın düşük olmasının 3 ana nedenin olduğunu düşünüyoruz. Birincisi öncelik meselesi. MTV toplam gelirlerin yaklaşık %2’ sini oluşturuyor. Doğal olarak, Gelir İdaresinin odağında sayıca daha az mükelleften daha fazla tahsilat önemli hale geliyor. İkinci nedenin veri kalitesi ile ilgili sorun olduğu, mükellef iletişim bilgilerinin, güncel, tam veya doğru olmadığını düşünüyoruz. Üçüncü bir neden uygulanan iletişim stratejisidir. GİB iletişim araç ve imkanlarını birazda vergi mahremiyeti gibi kavramlarla çok yoğun kullanmamayı tercih ediyor.

Peki GİB farklı olarak ne yapsa bu tahsilatı arttırabilir.? Eğer GİB, mükellefle iletişim ve veri yönetim stratejisini değiştirir digital platformları, analitiği, teknoloji ve iletişim araçlarını daha etkin kullanırsa daha yüksek tahsilat hedefe ulaşabilir. Çözüm önerilerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Halihazırda mükellef anlaşmalı bankalarda kredi kartına üç taksitle MTV ödemesi yapabiliyor. Mükellefe, bankalarda elektrik, telefon faturalarında olduğu gibi MTV için de otomatik ödeme talimatı verme imkanı tanınmalıdır.
  • Yasa tasarısında veri kalitesini süratle iyileştirecek yapısal düzenlemeler yapılmalıdır. Veri kalitesini iyileştirecek projeleri hayata geçirilmeli ve veri yönetim stratejisi değiştirilmelidir.
  • İletişim stratejisi gözden geçirilmeli ve değiştirilmelidir. Veri kalitesinin de desteği ile mesaj, mail başta olmak üzere önce bilgilendirme, ardından hatırlatma, sonra uyarı, ardından hukuk öncesi ikna çalışmalarının yapılmalıdır. Bu süreçlerde tahsilat sağlanmadığı takdirde icra işlemlerine geçilmelidir.

Yıllara dayalı tecrübemizle bu önerilerin hayata geçmesi halinde bir yıl gibi kısa bir sürede en az 2 milyar TL’nin üzerinde ilave gelir elde edileceğine inanıyoruz. Bu uygulama mükellefi rahatsız etmeyecek, hatta mükellef müeyyidelerden kurtulduğu için memnun kalacaktır.